Kore'den Gelen Kargom ve Kore'ye Yolladığım Kargo

Selaam :D  안녕하세요

Bugün aylar önce aldığım ilk kargom ve kendi yolladığım kargodan bahsedeceğim.  Aslında bu kargo olayını hep çok istedim ama nasip olmamıştı bir türlü. Ama elinize ulaştığında da ne büyük heyecan yaşıyorsunuz.. Mesela postacı abiye heyecandan kaç yaşındasın deyince ''8'' deyip onun yüzünde ki afallamayla bende afallamıştım. :D 

Her neyse gelelim konuya! Şubat ayında yollamıştı arkadaşım paketi. Paketin geliş süresi tam olarak 9 gündü. Paketi alınca ben şok oldum tabii.. Kocaman bir paket böyle.. 5 kg'den fazlaydı.. :O İçini açtığım da kocamaaan bir ayıcık kafası fırladı dışarı. :D  Boyu benim dizlerime kadar geliyor tatlı şeyin.. Öyle büyük bir şey görünce ister istemez şok oluyor insan.. E bi de mutlu tabii. :D

Pakette ayıcık, ramenler (짜파게티,불닭볶음면,신라면)  ve mektup. Ama bu ramenlerden sadece 불닭볶음면(buldalgboggeımmyeon)'u yiyebildim. Çünkü diğerlerinde domuz yağı,domuz eti bulunuyormuş. Bu yüzden bende erişteleri kullandım sadece.^^ Buldalgboggeımyeon Kore'nin şu dehşet acı rameni hani.. Denildiği kadar da var gerçekten! :D İlk yediğim de ağlayarak yedim acı sever biri olmama rağmen.. Hakikaten acıydı be! :D Tabii sonra ki seferlerde alışmıştım, hehe~ 

Aslında bu ayıcığın akıbeti arkadaşımın bana ait bir şey istemesinden geliyor. Ne versem bilemedim başta, Ona sorduğumda da  9 yıldır hiçbir gece yanımdan ayırmadığım minik ayıcığımı sevdiğini ve ona hediye edip edemeyeceğimi sordu. İsteği geri çevirmek olmaz, kabul ettim bende. O küçük ayıcığın karşılığındaysa kocaman bir ayıcıkla karşılaştım..^^

Tanıştırayım, Mumu olur kendisi. :) Kışları pek bir elverişlidir sıcacık tutmada :))

 Şimdi gel gelelim benim nasıl yolladığıma, neler yolladığıma :) Lokum, kahve, sweatshirt, annesi ve babaannesini de tanıdığım için onlara da cüzdan ve fincan takımı aldım, deniz kabuğu, nazar boncuklu kolye ve kırılabilecek küçük bir eşya (kırılmaması için kutuya yerleştirdim), daha önceleri ona yaptığım çizimleri, ayıcığımı ve bir de mektup koydum. (Her şeyin üzerine bir de küçük notlar yazdım)

 Ben Ptt'den gönderim yaptım. Gittiğiniz de önce kargonun nereye olacağını soruyorlar. Şöyle bir bilgi vereyim; sistem de Güney Kore/Kuzey Kore diye geçmiyor gençler. Kore Cumhuriyeti ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti olarak, resmi adlarıyla geçiyor. K.C-Güney Kore, K.D.H.C ise Kuzey Kore. Ben gittiğimde bunu bilmediğimden orada ki canım abla telefonunu alıp araştırmıştı ve böylece halletmiştik bunu.^^ Sonra size bir kağıt veriyorlar, bilgileri doldurmanız için. Şunu da söyleyeyim ''ne kadar çok bilgi, o kadar çabuk ulaşım'' demek.

 Orada ki abla cidden bana karşı çok sıcakkanlıydı. Çok yardımcı oldu.. Ben e-mail adresi gibi şeylere gerek olup olmadığını sorduğumda eğer verirsem daha hızlı ulaşacağını söyledi. Bende e-mail  adresini ve telefon numarasını verdim.(Bu bilgiler verdiği kağıda değil, sisteme kaydediliyor). Benim kolim oldukça büyüktü, abla da kolinin eni ve boyuna göre fiyatın arttığını, zorlanabileceğimi ve daha küçük bir koliye koymanın daha uygun olacağını söyledi. Koliyi yerleştirme de zorlandığımı görünce o da koliyi yerleştirdi.^^ Ben de kağıdı doldurmaya çalıştım ama heyecandan nasıl yapacağımı bilemeyince vakit çok gecikmişti ve iş çıkış saati gelmişti. Abla da bana tekrar biryardım da bulunup yarın sabah kargoların yola çıkacağını, kolinin orada kalıp kağıtları da yanıma alarak evde rahatça doldurabileceğimi ve ertesi gün saat 10'dan önce getirebileceğimi söyledi. Ben de dediği gibi yapıp ertesi sabah saat dokuza gelmeden ptt'ye gittim.
 Hani diyorum ya işte çok sıcakkanlıydılar,çok yardımcı oldular falan. Ama cidden öyle!! İlk gidişimde güler yüzle karşıladı, Kore deyince hiç yadırgamayıp ''Vay demek Kore'' diyerek cevapladı, ki içeri girdiğimde zaten Japonya hakkında falan konuşuyorlardı.^^ Yani daha önce başkalarından duyduğum gibi hiç kaba ve ilgisiz insanlarla karşılaşmadım. İkinci gün gittiğimdeyse kapıyı açar açmaz beni gördüklerinde ''Ooo bizim kız gelmiş, bizde tam senden bahsediyorduk'' dedi benim kargoyla ilgilenen abla. Sonra ''bil bakalım ofisimiz ne kokuyor?'' diye sordu, paketi eline alıp ''senin kahve mis gibi kokuttu'' deyip güldü. Kolinin ayarlamasını da yaparken ayıcığa parfüm sıktığımı fark edip kokusunu çok beğenmiş, markasını sordu. Düşünün o derece sohbet ediyorlar. :D Çokta güzel oluyor, tüm gerginliğinizi heyecanınızı dindiriyorlar. ^^ Diyeceğim o ki; Gözünüz korkmasın ptt'den! 
 Velhasıl Koli'nin kilosunu hesapladı. 2.5 kg kilodan biraz fazlaydı. Ekrana bakınca fiyatı duymaya hazır mısın diye sordu. ''Dımdım dımdım dımdım!! 127 lira'' dedi. Fiyatı duyunca pekte şok olmadım çünkü babam önceden uyarmıştı bu konuda 100'den aşağı olmaz diye. Ha birde!! Kargo'yu takip etmeniz için size bir bankot veriyorlar. Oradan takip edebilirsiniz. Pek tabii ben sürekli girip bakmama rağmen bir şey anlamadım. Ama benim kargomda tam 9 günde onun eline ulaştı. İşte böylee~~ ^^ İnşallah sizde böyle sıcak bir tecrübe edinirsiniz.:)

                                                Aşağıda bankotun resmi var. :)

İçecek, kozmetik ve kırılgan eşyalar gönderilmiyor. Kırılabilecek eşyaları kırılmayacak hale getirip bir kutuya koyarsanız gönderiliyor sanırım, benim ki gitti neticede :) Kozmetik ve içecekte bir eminliğim yok denemediğim için. Gümrükten geçmediğini duymuştum, ama bir youtuber var Pınar Zorlu. Onun aldığı kargoların içerisinde bu tür şeyler barınıyordu(Ama hatırladığım kadarıyla o da bu konuda zorluk çekmişti). Onunla iletişime geçebilirsiniz bu konuda.

 Eksik bir şey var mı? Umarım yoktur.^^ Belki ne uzattın, alt tarafı bir kargo diyeceksiniz ama bende benim gibi sürekli ikilemde kalan ve meraklı olan arkadaşlara üstün körü bilgi vermek yerine daha detaylı bir yazıyla korkularını ve meraklarını aza indirmek istedim. Umarım doyurucu olmuştur. Eğer halen eksik bir şey varsa yahut aklınıza takılan bir soru lütfen benimle iletişime geçmekten çekinmeyin!:) Yorum bırakabilir, yada 

E-mail: loveuhater9@gmail.com

İnstagram: reyh2510 

üzerinden bana ulaşabilirsiniz.^^

그럼 오늘은 여기까지요!! 여러분 좋은 하루 되세요!! :) 

~쪽쪽~